15 Ağustos 2007 Çarşamba

‘Warketing’i yanlış anlamak ya da bedevi ahlak: Ziraat Bankası reklam filminin kamera arkası!


MediaCat Forum 2005’te ‘Warketing: Pazarlamada Zafere Giden Yol’ teması altında yapılan konuşmalardan birine götürmek istiyorum sizi. Ünlü pazarlama gurusu ve stratejisti Chin Ning Chu, pazarlama savaşları için Sun Tzu bilgeliğinden faydalanarak dersler veriyordu. Engin bilgi birikimini aktarırken, bir taraftan da olmamız gereken kişi hakkında bizi aydınlatıyordu. Chin Ning Chu’ya göre bir liderin vazgeçilmez beş özelliği vardı. “Liderliğin birinci kuralı şudur: Yönetmeniz gereken ilk kişi sizsiniz.” Evet, lider olmanın yanında iyi bir insan olmanın da yolu buradan geçer. Sizi yolda gördüğünüz sahipsiz parayı almaktan alıkoyan dürtü, kendinizi yönetebilmenizden geçer. Ancak o zaman sahipsiz bile gözükse sizin olmadığını bildiğiniz bir mala dokunmazsınız. Lider olmak için önce kendinizi yöneteceksiniz.

TV’de Ziraat Bankası’nın reklam filmini gördüğümde ‘erdem’ kelimesinin ailemin oturduğu apartmanın ismi olmaktan daha derin bir manaya sahip olduğu duygusu yara aldı. İki yıl önce karlı bir kış günü elimde malum “senaryo ve storyboard’larla” yollara düşüp, Ankara TCDD Genel Müdürlüğü’nde yetkililerle görüşerek ülkedeki en eski lokomotifleri buldurup, bunlarla çalışma prosedürlerini tamamlayıp, tüm Türkiye’deki fotograflanmış demiryolu tünellerinin ve köprülerinin dökümanlarını da alarak İstanbul’a döndüğümde projenin belirtilmeyen bir tarihe kadar ertelendiğini öğrenmiştim.

Filmi televizyonda izleyene kadar bu proje benim için, ‘yapılamamış filmler kataloğu’ndaki yerini çoktan almıştı. Film için hazırlanmamı isteyen Selim Tuncer’in “Seni çok yorduk, ama bu birikim belki başka projede işine yarar!” nüktesi de hoş bir seda olarak kalmıştı. Ama gelin görün ki, büyüklükleri ve sektöre yön verme güçleri anlatılırken koskoca cümlelerle adları yanyana gelen insanlar ve şirketlerin aslında ne kadar küçücük olabilecekleri gün yüzüne çıktı. Bu insanlar, yazımın başında bahsettiğim toplantıda konuşan bir diğer konuşmacı Guy Kawasaki’nin Romanyalı heykeltraş Constantin Brancusi’den aktardığı “Tanrı gibi yarat, kral gibi yönet, köle gibi çalış!”* sözünü hiç duymamış sanırım. Duydularsa onların tanrısından da şüphe ederim. Benim bildiğim, Tanrı eşsiz bir yaratıcıdır. Taklit yoktur onda ve onun eşsiz yaratıcılığıdır ilham veren. İşte Warketing’i ancak bir Mogol istilacısının ya da bir bedevinin anlıyabileceği şekilde kavrayan bu zihniyet, anladığım kadarıyla eski Araplar gibi tanrılarını helvadan yapıyorlar ve sıkıştıkları yerde de onları yiyiyorlar.

Bize Warketing’in bu bedevi yorumunu tüm incelikleriyle gösterdikleri için ilgili kurumları ve “lider”lerini kutluyorum!

Koray Demir

Yönetmen



*,** : Konuşmaların metinleri için; MediaCat taradınan çıkarılan ‘Warketing Pazarlamada Zafere Giden Yol’ kitabına bakılabilir. - ISBN: 975-6347-93-7



5 yorum:

E. Serif YILDIZ dedi ki...

Simdi eski arapların rablerini öncelikle karıştırmayalım, diğer kavimlerin faydasız tanrılarının aksine yenilebilen faydalı işlevleri olan rablerdi,

Meselenin kendisine baktığımızda ise erdem kelimesinin köklerinin türk devlet ve millet geleneginde olmadığını görmek için fazla uzağa gitmemize gerek kalmaz, ki gidilse bile varılacak nihai sorun ortadadır. Bu meselenin bir yönü başka bir yönü ise fikrin degerinin bu topraklarda hiç bir zaman olmadığıdır. Kendisine değer atf edilmeyen bi zatihi değersiz birşeyin alınıp kullanılmasında bir beis görülemez. Bu bakımından meseleyi şahsileştirmek yerine bunun bir kültürel mesele olduğunu kavramak lazım.
Son bir kaç söz ise her zaman dediğim gibi devletle iş yapmak tehlikelidir. Devlet bu ülkede en son güvenilecek kurumdur. Sonuçlarına katlanırsınız. Devlet bu ülkede kendi bakanını başbakanını asar, genelkurmay başkanını hapseder, katilleri başbakanı astığı yerde dinlendirir.

E. Serif YILDIZ dedi ki...

Başka bir mesele daha dikkatimi çekti bedevi ahlakıyla ilgili bilmeyen bilmeyebilir ama öğrenmekten kimseye zarar gelmez. Bir bedevinin sözünü ancak ölüm bozar ve size asla kazık atmaz, ama göçebelerin hepsi aynı ahlakta degildir. Burada yaşayan göçebelerle arap yarımdasında kuzey afrika çöllerinde yaşayanları bir birine karıştırmamak lazım gelir.

A. Selim Tuncer dedi ki...

“Seni çok yorduk, ama bu deneyim belki başka bir işe yarar!”

Adsız dedi ki...

Kendine yakışmayacak bir iş yapmış bu banka.

Adsız dedi ki...

Söz öncelikle söyleyenine bağlı bir kukladır. Sizin yazınızı tesadüfen okuduktan sonra sitenize gözgezdirdim. Öncelikle yönetmen mi oyuncumu (artistik anlamda) anladığım söylenemez.
İnklap yayınlarında çalışıyorum. Bu işei kitap okumayı sevdiğim için tercih ettim. Nitekim sayın bayım bence ki reklamlarınızı da inceledim çocuk olan reklamınız çok başarılı ancak diğer taraftan siz yazmayın. gerçekten hani bedeviler eski araplar alıntılar vs taksimde dolaşan kızları kandırır sadece bırakın bu entellektüel gösterileri işinize bakın...
hem bir reklamcıdan hiç bir derinlik çıkmaz ya da bu işi bırakın...
saygılarımla